Kedilerde Piyometra Nedir?

      Pyometra, dişinin üreme sistemindeki hormonal değişikliklere bağlı görülen enfeksiyondur, kızgınlık döneminin ardından kalınlaşan rahim iç yüzeyi, gebelik oluşmazsa, kistler oluşana kadar kalınlaşmaya devam eder. Kalınlaşan kistik astar sıvı salgılayarak bakterilerin çoğalabileceği ideal bir ortam yaratır. Ek olarak, yüksek progesteron seviyeleri rahim duvarındaki kasların kasılma ve biriken sıvıları veya bakterileri dışarı atma yeteneğini engeller. "...rahim duvarı kalınlaştığında veya kistik olduğunda, bakteri üremesi için mükemmel koşullar oluşur". Bir diğer faktör ise normalde enfeksiyona karşı koruma sağlayan beyaz kan hücrelerinin kızgınlık sırasında rahme girmesinin engellenmesidir. Bu normal olay, spermin, bu beyaz kan hücreleri tarafından zarar görmeden veya yok edilmeden, dişinin üreme sistemine güvenli bir şekilde girmesine olanak tanır. Bu faktörlerin kombinasyonu sıklıkla enfeksiyona yol açar.

   Pyometra, cinsel açıdan sağlam olan genç ve orta yaşlı herhangi bir kedide ortaya çıkabilir; ancak en çok yaşlı kedilerde görülür. Hamilelik olmadan uzun yıllar süren kızgınlık döngülerinden sonra rahim duvarı bu hastalığa neden olan değişikliklere uğrar. Pyometra genellikle son kızgınlıktan veya kızgınlık döngüsünden iki ila sekiz hafta sonra ortaya çıkar. Klinik belirtiler rahim ağzının açık kalıp kalmadığına bağlıdır. Pürülan akıntı açıksa rahimden vajina yoluyla dışarıya akacaktır. Bu akıntı kuyruk altındaki deride veya tüylerde veya kedinin yakın zamanda yumurtladığı yatak takımlarında ve mobilyalarda görülebilir. Kediler genellikle temizliğe çok önem verdikleri için akıntıları genellikle görülmeden temizlenir. Açık bir pyometra ile ateş, uyuşukluk, anoreksi ve depresyon mevcut olabilir veya olmayabilir. Rahim ağzı kapalı ise oluşan akıntı dışarıya boşalamaz. Rahimde toplanarak karın şişkinliğine neden olur. Bakteriler dolaşıma emilen toksinleri serbest bırakır. Kapalı pyometralı kediler çok hızlı bir şekilde ciddi şekilde hastalanırlar. Anorektiktirler (yemek yemezler),halsizdirler ve depresiftirler. Kusma veya ishal de mevcut olabilir. Bakteriler tarafından salınan toksinler böbreğin sıvı tutma yeteneğini etkiler. İdrar üretimi artar ve kedi bunu telafi etmek için bol miktarda su içer. Bu hem açık hem de kapalı serviks pyometrasında meydana gelir.

    Hastalığın erken döneminde muayene edilen kedilerde hafif bir vajinal akıntı olabilir ve başka hastalık belirtisi görülmeyebilir. Ancak pyometralı kedilerin çoğu hastalığın ilerleyen dönemlerinde görülür. Fazla miktarda su içen ve kısırlaştırılmamış herhangi bir dişi kedinin pyometra olduğundan şüphelenilmelidir. Bu özellikle vajinal akıntı veya ağrılı, genişlemiş bir karın varsa geçerlidir. Rahim ağzı kapalıysa, karın radyografileri (X-ışınları) sıklıkla genişlemiş rahmi tespit edecektir. Rahim ağzı açıksa, genellikle çok az rahim genişlemesi olur ve radyografi kesin sonuç vermez. Ultrason muayenesi genişlemiş uterusun belirlenmesine ve normal bir hamilelikten ayırt edilmesine yardımcı olabilir.

    Tercih edilen tedavi, yumurtalık histerektomi (kısırlaştırma) yapılarak rahim ve yumurtalıkların cerrahi olarak çıkarılmasıdır. Hastalığın erken evresinde teşhis edilen kediler çok iyi cerrahi adaylardır. Pyometra ameliyatı bu aşamada rutin bir kısırlaştırmaya göre biraz daha karmaşıktır. Bununla birlikte, çoğu kediye oldukça hasta olduklarında teşhis konur, bu da daha karmaşık bir cerrahi prosedüre ve daha uzun bir hastanede kalış süresine neden olur. Kediyi ameliyattan önce ve sonra stabilize etmek için intravenöz sıvılara ihtiyaç vardır. Antibiyotikler genellikle ameliyattan sonra iki hafta süreyle verilir.

  Tedavi hızlı bir şekilde yapılmazsa bakterilerin toksik etkileri birçok durumda ölümcül olacaktır. Rahim ağzı kapalıysa rahim yırtılabilir ve enfeksiyon karın boşluğuna yayılabilir. Bu ölümcül olacaktır. Pyometra acil tedavi gerektiren ciddi bir tıbbi durumdur.


#pymetra #kedilerdepiyometra